Şubat 2008'de efsanemin devamı geldi işte. Frictional games çıktı sahneye bir kez daha. Bakalım 1 senede neler değiştirmiş. Neler katmış kendine. Hemen inceleyelim.

Envanter yine var. Arada geçmişe dönüyoruz. Geçmişe dönüyoruz derken hayalimizde geçmişte dolaştığımız yerlerde dolaşıyoruz. İlk oyundandan hatıralar görüyoruz iyi-kötü.
Grafiklerin hiçbir farkı yok. Overture ile aynı grafiklere sahip. Ama Overture incelemesinde de dediğim gibi grafik mühim değil. Arada nesne nesenin içinden geçebiliyor veya nesnenin içine bakıp işimizi görebiliyoruz. Bunlar maruz görülebilecek şeyler. Yeterli düzeye sahip grafikler. Sesler muazzam. Vampirin hırıltısı nasıl ama? Gir bir bak. Ancak yapay zeka vasat. Çünkü düşmanlar sürekli aynı yerlerde dolanıp duruyor.
İlk oyunda yer altındaydık. Toprak kokusunu ciğerlerimize çekebiliyorduk. Ancak Black Plague'de nerde olduğumuz belli değil ki. Bir ara pencereden bakınca tuhaf şeyler görmüştüm. Neresi belli değil. Ama bu sefer toprak değil kan kokuyor. Atmosfer değişmiş açıkcası. Ancak böyle de geriyor. Böyle de korkutuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder