7 Haziran 2014 Cumartesi

İNCELEME: Call of Cthulhu: Dark Corners of the Earth



     Xbox için 2005, PC için ise 2006'da elimize geçen Call of Cthulhu: Dark Corners of the Earth için söylenecek üç kelime var. Dehşet, gerilim, korku.


     Aksiyondan uzak bir oyun. Aksiyon var bazen abartılmış aksiyon sahneleri de var. Bu inanın etkilemiyor oyunu. Dedektif olan Jack Walters karakterini yönetiyoruz. Boston'da bir çatışma var. Bizi bir yerden tanıyorlar. Gidiyoruz ve işler karışıyor. Sonrasında. Araştırmacı ruhumuzu ortaya koyuyoruz ve yabancıların sevilmediği Innsmouth kasabasına doğru yola çıkıyoruz.

     İşte Call of Cthulhu o an başlıyor. Sana ne bir görev veriyor ne birşey. Dedektif değil misin abi? Araştıracaksın. Bazen gerilmekten terleyeceksin. Gizlice girip alt kata giden kapının kolunu çevirirken önüne barikat kurduğum kapının kırılıp bana doğru koşan adamı hissetmem. Bu nasıl gerilmektir?


     Innsmouth'a gelme nedenimiz kayıp birini bulmak. Bulmak için yönergeniz yok. Bir dedektif gibi düşünüp başlayacaksınız işe. Resim yapan kız. Yazık oldu.

     Gerçekçilik adına iyi konuşturmuş yeteneğini. Kırılan koluna tahta parçası koyup sarmak, vurulunca iyi nişan alamama ve daha nicesi. Can göstergesi, silah göstergesi hiçbir şey yok. Grafikler yeterli. Hala kurulup oynanabilir. Sesler bir korku oyunu için yeter de artar bile. Yapay zeka bazen çok yapay olsa da. Sıkıntı çıkarmıyor. Atmosfer ise.. Bu oyundaki atmosferde çok pis bir hava var. Eminim bu havayı siz de çekeceksiniz ciğerlerinize. Durmayın yakın bir Call of Cthulhu daha.

                              

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder