7 Haziran 2014 Cumartesi

İNCELEME: Clive Barker's Undying


     16 mart 2001'da Avrupa'ya, 21 şubat 2001'de ise Kuzey Amerika'ya çıkışını gerçekleştiren Clive Barker's Undying sizi Korku Prensi'nin işini hakkıyla yaptığını gösteriyor.


      Karakterimizin ismi Patrick. 1. Dünya Savaşı'nda birliğimize bir saldırı geliyor. Garip insanlar tarafından yapılan bir saldırı. Saldırıları gerçekleştiren grubun liderine bizim Patrick tam ateş edecek iken grubun liderinin elinden ateş fışkırıyor. Yeşil bir ateş. Ardından Patrick, Jeremiah tarafından kurtarılıyor. Patrick uyandığında elinde yeşil ateşin çıkmasını sağlayan taşı görüyor. Sımsıkı tutmuş bir şekilde. Bu taşın çok büyük güçleri var ancak Patrick korkuyor ve kullanmaktan kaçınıyor. Ancak Jeremiah'tan yardım çağrısı gelince kullanmaktan kaçmıyor ve Jeremiah'ın şatosuna doğru gidiyor.

     Şatoya geldiğinde büyü kullanarak etrafa baktığınızda lambada asılmış insanlar onu yiyen fareler görüyorsunuz. Büyünün gücü bittiğinde ise onları göremiyorsunuz. Büyü demişken detaya inelim. Bir sürü büyüye sahip olacaksınız. Bu büyüler bazen bölümlerin olmazsa olmazı olacak. Aynalardan geçiş, tablolardaki resimlerin büyü ile bir süreliğine değişime uğraması, zamanda yolculuk gibi fantastik özellikler bu oyunda mevcut. 
 

     Grafikler yeterli düzeyde. Bu zamanda bile oynanır. Deliler gibi oynanır. O zaman için zaten harika. Acaba bu grafikleri kaldırır mı PC diyenler var. Düşünün nasıl bir harikalık. Sesler çok etkileyici. Koridorda ilerlerken duyulan çığlıklar, aniden çıkan hayaletin konuşması, silaha kurşun doldururken ve dahası. Bütün bu olanları yaşarken o sesler var ya o sesler. Sizi rahat bırakmıyor. Yapay zeka ne olursa olsun peşinizi bırakmayan çetin ceviz düşmanlardan mevcut. Bari bir süre sonra vazgeçsinler.

     Bazı bölümlerde kapalı yerlerde, bazı bölümlerde açık yerlerde oynuyoruz. Her ikisinde de etki aynı. Şatodan ilk kez çıkıp bir yere gidiyorduk. Kule vardı. Çetenin biri vardı. Ahır vardı, eşek vardı. Neyse. Orda yolda giderken sağıma bir baktım bir de ne göreyim. Hareket eden birşeyler var. Yaklaştıkça yaratığa benzediğini anladım. Hayır korkmadım. Burda yaşadığım gerilimdi. Korkutmak kolaydır. Koy müziği, koy çirkin bir yaratık tamamdır. Ama az önce anlattığım kolay değil. Atmosfer başarılı yani.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder